Marka konumlandırmada yapılmaması gereken hatalar

Şirketler markalarını konumlandırırken aşağıdaki konumlandırma hatalarına düşmemeye dikkat etmelidirler:

Eksik konumlandırma: Markanın satın alınması için güçlü bir yarar ya da sebep sunmakta başarısız olması.

Aşırı konumlandırma: Çok dar bir alan için markanın kendisini konumlandırması sonucu müşterilerin bu markayı gözden kaçırması

Kafa karıştıran konumlandırma: Birbirinin aksini iddia eden iki ya da daha fazla faydanın iddia edilmesi.

İlgisiz konumlandırma: Sadece birkaç muhtemel müşterinin ilgileneceği bir fayda sunmak

Kuşkulu konumlandırma: Markanın ya da firmanın müşterilerin (firmanın bu yararı sağlayacağından) şüphe duyduğu bir faydayı sunuyor olmaları.(Birdoğan ve Aloğlu, ss. 16-17)

Trout ise birçok başarısız konumlandırma programının merkezinde yer alan altı tuzağı söyle sıralamaktadır:

Aşikârlık Faktörü: Birçok konumlandırma kavramı son derece aşikâr kavramlardır. Şirket açısından aşikâr olan şey, müşterilerin ve muhtemel müşterilerin zihinlerinde de aşikâr hale gelecektir. Konumlandırmanın büyük bir bölümü, sağduyuya dayanır. Sorun, pazarlamacıların sağduyuya karmaşık bir araştırma kadar güven duymamalarıdır. Aşikâr olanı kabullenmek başarıya götürecektir.

Gelecek Faktörü: Birçok güçlü konumlandırma fikri, gelecek karsısında tökezlemekten çekinmektedir. Şirketlerin öncelikli hedefi, bugün basarı elde etmek olmalıdır. Bunu yapabilen şirketlerin, yarın harcayacak parayı kazanma olasılığı çok yüksektir. Şirketlerin gelecek seçeneklerinin açık kalması gerektiği kaygısıyla, aslında tüketicilerin zihinlerinde belirli bir yer edinmeyi zora soktukları görülmektedir.

Şirinlik Faktörü: Şirinleştirmeden, olanı olduğu gibi söylemek gerekmektedir. Güçlü fikirlerin oldukları gibi söylenmeleri gerekir. Örneğin Volkswagen’in “Küçük Düşün”ü bir ok gibi doğrudan bir konumlandırmadır veya Volvo’nun “Arabanızı emniyet içinde sürün”ü basit ve doğrudan bir konumlandırmadır.

Sözde Kahraman Faktörü: Sözde kahramanlar, bir konumlandırma stratejisinde büyük bir sorun haline gelebilir. Bu özellikle, yönetim kurulu başkanının dikkatini çekmek için yarışan çoğunlukla sadece kendi menfaatlerini düşünen insanların bulunduğu büyük şirketler için geçerlidir.

Rakamlar Faktörü: Kısa vadeli getiriye odaklanmış olan şirketler, satış ve karlarda sürekli artan kazançlar sergileme çabalarıyla kendilerine büyük zarar vermektedirler. Konumlandırma kısa vadeli değil, uzun vadeli bir süreçtir. Konumlandırmayı başarmak zaman ve para gerektirir. Konumlandırmayı ve stratejik pazarlama planını gerektiği gibi uygulamak rakamları ardından getirecektir.

Anlamsız Çabalar Faktörü: Konumlandırma, zihindeki algılamalarla uyum içinde olmalı ve onlara karşı çıkmamalıdır. Şirket içindeki insanların ilerleme olarak algıladıkları şeyler, muhtemel müşterilerin zihninde karışıklığa yol açabilir. Konumlandırmada, bir kez bir marka belli bir noktaya çıkarıldığında, parola “Gittiği sürece böyle kalsın” olmalıdır. (Birdoğan ve Aloğlu, ss. 17-18)

Ahmet Kater tarafından hazırlanmış Bahçeşehir Üniversitesi “Marka Konumlandırmada Tüketici Kadın Faktörü” Yüksek Lisans Tezi’nden alıntı yapılmıştır.